DOLAR

32,5396$% -0.12

EURO

35,0572% 0.35

STERLİN

40,8182£% 0.37

GRAM ALTIN

2.429,30%0,27

ÇEYREK ALTIN

4.054,00%-0,56

BİTCOİN

฿%

İkindi Vakti a 16:55
İstanbul PARÇALI BULUTLU 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • PSM Magazin
  • Genel
  • Çiğdem Ayözger Öngün: Girişimimin küçük ortağı olmayı hedefliyorum

Çiğdem Ayözger Öngün: Girişimimin küçük ortağı olmayı hedefliyorum

Teknoloji ve rekabet hukuku konusundaki uzmanlığıyla deyim yerindeyse alanında marka olmuş bir isim Çiğdem Ayözger Öngün… PSM olarak, özellikle kadın istihdamı konusunda yürüttüğümüz farkındalık çalışmalarının gönüllü bir neferi gibi sürekli yanımızda…

“Hayat boyu eğitim” felsefesini benimseyen Ayözger Öngün, öğrenmekten hiç vazgeçmiyor. Enerjisini ve imkanlarını büyük ölçüde eğitim için kullanıyor. Kadın istihdamı ve kadınların iş hayatında güçlenmesi de öncelikleri arasında… “İşte eğitim ve kadın odak noktam” diyor…

Önce kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Uzmanı olduğunuz alanlardan bahseder misiniz?

İlk ve orta derece öğrenimimi TED Koleji’nde tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. İstanbul Üniversitesi ve London School of Economics’te yürüttüğüm çalışmalarla yüksek lisansımı rekabet hukuku üzerine yaptım. Doktoramı ise İstanbul Üniversitesi’nde teknoloji hukuku alanında veri koruma ve gizlik hukuku konusunda yaptım. Koç Üniversitesi’nde, Turkcell için hazırlanan executive MBA programını tamamladım. Evliyim ve bir çocuğum var. Lisansımı tamamladığımdan bu yana neredeyse aralıksız çalışıyorum. Lisanstan sonra hem çalıştım hem de okumaya devam ettim. Öğrenmekten hiç vazgeçmediğim gibi elimdeki imkanları ve enerjimi de hep içinde kadın ve eğitim olan alanları desteklemek üzere kanalize ettim. Odak konularım eğitim ve kadın oldu.

Özellikle iki ana alanda uzmanlaşmaya çalışıyorum. Teknoloji hukuku kapsamında FinTek, telekomünikasyon, e-ticaret, kişisel verilerin korunması, blokzinciri (blockchain) gibi alanlardaki hukuki düzenlemeler ilgi alanımda. Rekabet hukuku kapsamında ise şirketler arası rekabet, pazar dışına itme, hâkim durumun kötüye kullanılması, monopolistik uygulamalar gibi konularda çalışıyorum. Bu konuda Türkiye’deki bazı kanunların yazımında da aktif olarak rol aldım ve halen almaya devam ediyorum. Sivil toplum kuruluşu bağlamında ise TÜSİAD Veri Koruma ve Teknoloji Hukuku Çalışma Grubu Başkanı, Blockchain Türkiye Platformu Yürütme Kurulu Üyesi, TOBB FinTek Sektör Meclisi Üyesi, Türkiye Sigorta Birliği Danışma Kurulu Üyesi, Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) Kurucu Üyesi ve Etik Kurulu Üyesi olarak aktif rol alıyorum.

Garanti Bankası, Turkcell gibi markalarda deneyim kazandıktan sonra SRP Legal’i kurmuşsunuz. Girişimci olma serüveninizi de anlatır mısınız?

Bu aslında planlı ve üzerinde düşünülmüş bir serüven değildi. Belki de uzun uzun planlasaydım bu yola çıkamazdım. Turkcell’den ayrıldıktan sonra beni bulan iki müvekkil adayı ve iki çok zorlu iş bana kendi işimi kurdurdu.

Beni en çok zorlayansa yıllarca büyük kurumsal yapılarda çalıştıktan sonra aynı kurumsal çalışma modelini kendimle, tek kişilik kadromda da yürütmeye çalışmak oldu. Ancak doğru bildiklerimden hiç şaşmadım. Bugün geriye baktığımda, 7 yıldır bizimle olan müvekkillerimiz ve mutlu çalışanlarımız kendimizi doğrulamanın en güzel biçimi diyebilirim.

Bu serüvende yaşadığınız zorluklar oldu mu? Olduysa bunları nasıl yenmeyi başardınız?

Olmaz mı? Mutlu ve iyi bir hayat için hep zoru seçtim. Her zorluğu yenemedim elbette, bazen etrafından dolanıp geçtim. Hayata hep pozitif bakma potansiyelim çok yardımcı oldu. Profesyonel olarak çalıştığım rollerin neredeyse tamamında “cam tavanlar” ile karşılaştım. Erkeklerden beklenmeyen özelliklerin kadınlarda arandığı gibi, pek çok erkeğin göstereceği davranışları göstermediğiniz zamanlarda kadınların eksik ya da hatalı bulunma riskiyle karşı karşıya kaldığını gördüm. Hatta bazen bu önyargılı davranışların kadınlar tarafından da sergilendiğine üzülerek şahit oldum. İş hayatımdaki her rolümde çok çalışmayı ve özü sözü bir olmayı seçtim. Sonunda iyilik ve doğruluk hep kazandı, bazen sadece zaman aldı.

Bir kadın girişimci olarak kendi girişimini kurmak isteyen kadınlara ilk tavsiyeleriniz neler olur?

Cesur olun derim. Biz kadınlar zaten ölçüp biçme ve planlamada çok başarılıyız. Atak ve cesur olma tarafında ise erkeklerden biraz geride kalabiliyoruz. “Cesur ol ama nasıl” dediklerini duyar gibiyim. İlham alacakları kadınlara ulaşıp onların hikayelerini dinlesinler. Bu konuda çalışan STK’lardan da destek isteyebilirler.

Değişim ve dönüşümün hızlı olduğu bir sektöre hizmet veriyorsunuz. Bu alanda çalışmanın getirdiği avantajlar ve dezavantajlar neler?

Değişim ve dönüşüm benim için hep heyecan verici olmuştur. Öncelikle işimi ilk günkü heyecanıyla yapıyorum. Hitap ettiğim sektör, sürekli yenilikçi bir fikir üretme fırsatı sunuyor. Bu değişim ve dönüşüm sürekli aktif olmayı, çok okumayı ve çok çalışmayı gerektiriyor. Tabii deşarj ve reşarj alanlarının iyi hesaplanamadığı durumlarda bu alanlarda çalışmanın dezavantaja dönüşebildiği de unutulmamalı.

Kariyeriniz boyunca birçok sivil toplum kuruluşunda kadınların işgücüne katılımı için çaba harcıyorsunuz. Bizim WBuzz oluşumumuzun da destekçilerindensiniz. Kadınların iş hayatına güçlenmesi için neler önerirsiniz?

Bir sorunun çözümü için farkındalık esastır. Bugün pek çok mecrada görüyorum ki hem kadınlar hem de erkekler ortak bir dille kadınların işgücüne katılımı konusunda bu farkındalığa sahibiz. İşte bu farkındalığın cam tavanlar, çalışma koşulları ve fırsatların iyileştirilmesi anlamında çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.

Elbette kadınların iş hayatında güçlenmesi için devlet tarafından da adımlar atılması gerekiyor. Bu adımlar eğitim, öğretim, uzmanlaşma ve yetkinleşmenin yanı sıra öngörülebilirlik ve kurallara uyum için eş zamanlı olarak atılmalı. Bu iki aksın doğrudan desteklenmesi ve geliştirilmesi, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması ve kalkınma odaklı bir ekonomik model oluşturması için de çok önemli. Bunlar aynı zamanda, kadın odaklı geliştirilen politika ve uygulamalarla kadınların iş hayatında güçlenmesi için de öncelikle atılması gereken adımlar.

İş hayatında size başarı kazandıran etkenler neler oldu?

Daha küçücük bir kız çocuğuyken hep kocaman şirketlerin kararlarına yön verdiğim bir iş kadını olarak kendimi hayal ederdim. Neyse ki o günlerde de ailem beni bugünkü gibi destekledi. Hukuk okumak önemliydi ama yeterli değildi. Büyük resmi görebilen ve bu arada işi bilgiyle yöneten bir işkadını olmak istiyordum. Bunun için rekabet hukuku çalışarak pazar tanımlamayı, ekonomik etki analizi yapmayı da öğrendim. Bu multidisipliner çalışma, ilerleyen dönemde teknoloji ve hukuku bir arada ilerletmemi sağladı.

Bugün kariyerimde hayal ettiğim yerdeyim. Hukuk alanında gerçek bir girişimci olarak hayalimi iki kısımda aktarmak isterim. İnsanların çalışmak isteyeceği hem çok başarılı ve hem de insani değerleri çok yüksek bir marka yaratmak istiyordum. Bu marka kendi içinden ortaklarını çıkarmalı ve gün sonunda beni “küçük ortak” yapmalıydı. Ayrıca büyük resmi gören ve işini yani hukuku strateji, regülasyon ve politikayla yöneten bir vizyonla başarılı işlere imza atmak çok önemliydi. Bu hayal doğrultusunda da hukuk ofisinin adını “Dr. Öngün” değil SRP Legal oldu. SRP (Strateji, Regülasyon ve Politika) hukuka hizmet ediyor ve büyük resmi multidisipliner olarak tamamlıyordu. Ayrıca avukatları da başka birinin adının altında toplanmak zorunda kalmayacaktı. Henüz SRP Legal’in küçük ortağı değilim ama hayalimin bunun dışındaki kısmını tamamladım. Çalışkan ve etik hukukçu meslektaşlarımın da destek ve çabalarıyla tamamına erdireceğimize inanıyorum.

SRP Legal’de kadın-erkek çalışan dağılımı nasıl?

Gerçekten çok adil ve kapsayıcı davranıyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana nerdeyse hiç değişmeyen yaklaşık yüzde 80 kadın dominasyonumuz var.

SRP Legal’in 2022 hedeflerini ve sizin beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?

2022 gerek global gerekse yerelde yaşanılanlar sebebiyle oldukça belirsiz ve zor bir yıl olarak geçiyor. Bu yıl Türkiye’nin ilk hukuk almanağını kaleme aldık. Özellikle FinTek, e-ticaret, kişisel verilerin korunması, blokzinciri regülasyonları ve hukuku konuları ile rekabet hukuku konularını odak alan bu almanakla Türk hukuk camiasında bir ilke adım attık. Metaverse konusunda yayınlanan ilk akademik kitabın da hukuk kısmını kaleme aldık. Yine Türkiye’nin ilk servis modeli bankacılık örneği de muhtemelen siz bu satırları okurken bizim hukuki desteğimizle lanse edilmiş olacak. FinTek konusunda yeni iş modellerini hayata geçirecek hukuki çalışmalar yapma fırsatımız da oldu. FinTek ve InsurTech konusunda aynı heyecanla yılı tamamlamayı hedefliyoruz.

Yoğun iş temponuz arasında iş ve özel hayat dengesini nasıl sağlıyorsunuz, bize hobilerinizden bahseder misiniz?

İş ve özel hayat dengesi kesinlikle gelişim alanım diyebilirim. Aynı anda iş hayatı, akademik kariyer ve çocuk yapmaya kalkışınca zaten uyumaya bile zaman kalmıyor. Aralıksız iki tam gün eve gitmeden uyumadan çalıştığım zamanlar olabiliyor.

Klasik otomobiller, çocukluğumdan beri en büyük merakım. Porsche tutkunuyum. Eşimle birlikte özel bir koleksiyonumuz var. Dünyanın dört bir yanındaki rallilerde sürücü ya da yardımcı pilot olmaya kadar her anından keyif alıyorum. Son olarak geçen ay yaklaşık 3 bin kilometrelik, İspanya ve Portekiz’i kapsayan ralliye katıldık. Her yıl Amerika’da düzenlenen “Colorado Grand Rally” ise bu zamana kadar katıldığım gerek otomobiller gerekse güzergâh olarak en etkileyici ralliydi.

Kendimizce koleksiyon yapmaya çalıştığımız bir diğer alan da görsel sanatlar. Özellikle resim, heykel ve enstalasyon en keyifli zaman geçirdiğim alanlar. Dünyanın pek çok yerindeki fuarları takip ediyorum. Gerci artık pek çoğunu sanal ortamda da gezebiliyoruz. Nitekim Basel Art’ı bu yıl bu şekilde gezdim. Keza İstanbul Contemporary Art’ı da…

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.