DOLAR

33,9818$% 0.11

EURO

37,7251% -0.39

STERLİN

44,7272£% -0.19

GRAM ALTIN

2.726,78%-0,69

ÇEYREK ALTIN

4.501,00%-0,22

BİTCOİN

฿%

İmsak Vakti a 05:01
İstanbul HAFİF YAĞMUR 25°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Nakdin alternatifleri ve geleceği

2009 yılında Denizbank, QNB Finansbank ve TEB ortaklığında kurulan BANTAŞ, nakit ve kıymetli evrak alanında finansal destek hizmetleri veren, özel güvenlik lisansına sahip bir firma. 1500 çalışanı, 400 zırhlı araçtan oluşan filosu ve 49 şubesiyle sektör lideri olan şirket, Türkiye ve KKTC’de toplam 20 bankaya ve 500’e yakın kurumsal müşteriye nakit taşıma, işleme, saklama ve ATM hizmetleri sunuyor. BANTAŞ A.Ş. Genel Müdürü Levent Oskay ile Türkiye ve dünyada nakit paranın alternatiflerini, nakdin gelecekteki konumunu konuştuk…

Şirketinizin asıl faaliyet konusu olan nakdin bir ödeme aracı olarak bugünkü konumunu nasıl görüyorsunuz?

İnsanlık olarak nakitle birlikteliğimizde yaklaşık 2800 yılı geride bıraktık. Trampa (değiş-tokuş) yerine bir ödeme alternatifi olarak paranın kullanılmasının getirdiği kolaylık yıllar boyunca ticaretin gelişmesine ve refahın artmasına önemli katkılar sağladı.
Bir ödeme aracı olarak nakdin çek, elektronik fon transferi, kredi kartları, banka kartları, ön ödemeli kartlar, mobil ödeme sistemleri, e-cüzdanlar, kripto paralar giderek artan sayıda alternatifi bulunuyor.
Ancak nakit en fazla kullanılan ödeme aracı olarak tahtını koruyor. Dünya nüfusunun halen tamamı ödeme ihtiyaçları için nakit kullanıyor ve güven duyuyor. Nakdin yaygın olarak tercih edilmesinin birçok önemli nedeni var: Teknolojiden çekinenler veya bilgisi olmayanlar için güvenilir olması, kullanım kolaylığı, işlem sürati, yaygın geçerliliği, sahibine sağladığı anonimlik ve bireysel bütçe takip kolaylığı bunlar arasında öne çıkanlar.
Bunların yanı sıra nakdin bazı önemli sakıncaları da var: Üretim, yenileme, işleme ve saklamayla ilgili lojistik maliyetleri, kayıt dışılığa elverişli olması, aşırma, soygun ve hırsızlığa açık olması, yüksek tutarlarda taşıma zorluğu gibi nedenler, gerek kamu otoritelerinin gerekse bireylerin alternatif arayışlarının gerekçelerini oluşturuyor.
Online, mobil ve temassız ödeme yöntemleri, kripto para birimleri ve benzeri her türlü teknolojik gelişme nakitten uzaklaşmanın birer göstergesi olarak kabul ediliyor. Bazı öngörülere göre 10 yıl sonra nakit işlemler toplam ödeme işlemlerinin dörtte birine kadar düşecek ve hatta Deutsche Bank CEO’sunun ocak ayında Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda söylediği gibi tamamen ortadan kalkacak. Ancak unutulmamalıdır ki bu argümanlar ilk kredi kartlarının ortaya çıktığı 1950’lerdan bu yana gündemde ve nakdin yok olacağına dair öngörüler belirtilen vadelerde gerçekleşmiyor.

Elektronik ödeme alanındaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

İletişim ve elektronik alanındaki gelişmeler, uygun ergonomi ve güvenliğe sahip son kullanıcı cihazları, elektronik ödeme yöntemlerini destekleyen ana gelişmeler olarak karşımıza çıkıyor.
Bunların yanında kara paranın aklanmasının önlenmesi, merkez bankalarının piyasayı yönlendirme çabalarının pekiştirilmesi, ekonominin kayıt altına alınması gibi gerekçelerle ödeme sistemlerinin kademeli olarak elektronik hale getirilmesi için son Venezuela ve Hindistan örneklerinde görüldüğü gibi önce büyük kupürlerin kullanımdan kaldırılması, sonra nakit kullanımının kısıtlanması ve zaman içinde tamamen yasaklanması eğilimleri de günden güne artıyor. AB’nin nakitle yapılan ödemelerdeki izin verilen üst sınırlara ilişkin giderek düşen limit düzenlemeleri de bu kapsamda değerlendirilmeli. Halen nakit kullanım oranının yüzde 10’lara kadar düştüğü ve İsveç’in başını çektiği İskandinav ülkeleri yakın gelecekte nakitten arınmış bir toplum öngörüyor, bununla ilgili ciddi hazırlıklar yapıyor. Halen İsveç’te birçok mağaza nakit kabul etmiyor ve toplum bu şekilde bir ödeme kültürüne alıştırılmaya çalışılıyor.
Elektronik ödemeler, dijital paralar ve benzerleri gelecek vaat eden yenilikler olmakla birlikte bazı sorunları da beraberlerinde getiriyor. Öncelikle elektronik ödeme yöntemleri dolandırıcılık ve sahtekârlığa karşı yüzde 100 güvenli değil. Ayrıca karar para trafiği ve aklanması açısından da açıkları bulunuyor. Birçok batı ülkesinde elektronik ödeme kullanımının yaygınlaşmasına rağmen kara para trafiğinin azalmaması bunu gösteriyor. Toplumun önemli bir kesimi hala mobil ve temassız ödeme çözümlerine şüpheyle bakıyor. Bunların yanında, kişilerin tüm parasal servetlerinin ve hareketlerinin kamu otoritenin bilgisi dâhilinde olduğu “büyük ağabey” (big brother) düzeni, suç işleme amacı olmayan sıradan insanları bile rahatsız edebiliyor. Bu ödeme sistemleri yüksek maliyetli karmaşık altyapılar kurulmasını ve işletilmesini gerektiriyor. Son olarak, teknoloji kullanmayı reddeden veya öğrenemeyecek kadar yaşlı olan insanların varlığı unutulmamalı. Bu nedenle, günümüzde kontrollü nakit daralmasına giden ülkelerde toplumsal tepkiler oluşuyor ve istenen süratte ilerleme sağlanamıyor. Ayrıca, nakidin piyasadan çekilmesiyle birlikte elektronik alternatiflerine sıcak bakmayan kitlelerin değerli madenlere hücum edebileceği seçeneği gözden uzak tutulmamalı.

Nakit kullanımıyla ilgili istatistikler nasıl? Nakit kullanımı gerçekten düşüşte mi?

Hâlihazırda dünya üzerinde dolaşımda bulunan 500 ila 700 milyar arasında banknot olduğu tahmin ediliyor. Bu haliyle dünya nüfusunun yüzde 100’ünün erişimine açık ve yeryüzünde en fazla kullanılan bir ürün söz konusu. Bir banknotun ortalama 5-6 yıl dolaşımda kaldığı dikkate alındığında her yıl yaklaşık 150-160 milyar banknotun imha edilerek yerine yenilerinin basıldığı tahmin ediliyor. Nakit hala dünyadaki tüm işlemlerin yüzde 85’ini oluşturduğu için en yaygın ödeme sistemi olmaya devam ediyor.
28 AB ülkesine bakıldığında, tüm işlemlerin yüzde 60’ının nakitle yapıldığı, son 15 yıldır dolaşımdaki nakdin yılda ortalama yüzde 13 arttığı, banknot adedinin üç katına çıktığı görülüyor. Şaşırtıcı bir şekilde Almanya ve Avusturya gibi ülkelerde nakit kullanım oranı yüzde 80’i buluyor. Diğer uluslararası para birimlerinde de benzer eğilimler dikkat çekiyor. Bugün ABD’deki tüm alışverişlerin yüzde 40’a yakını nakitle yapılıyor.
İstatistikler, alternatif ödeme yöntemleri yükselirken sanılanın aksine nakit kullanımında bir düşüş eğilimi görülmüyor. Aksine özellikle düşük tutarlı alışverişlerde nakit kullanımında artış görülüyor. Bugün Avrupa’da dahi küçük işyerleri ödemelerde öncelikle nakdi tercih ediyor. Bunun en önemli nedeni, kredi kartı kullanımının işyerleri için getirdiği maliyetler. Dünyanın diğer bölgelerinde de alışverişlerde herhangi bir teknoloji kolaylığı bulunmayan küçük satıcıların uzun bir süre daha nakdi talep etmesi bekleniyor.
Bu istatistikler bize, hem nakit hem de nakit dışı ödeme araçlarının hacim ve işlem adedinde artış olduğunu, nakit dışı ödeme araçlarındaki artışın daha belirgin olduğunu, ancak nakdin öngörülebilir gelecekte bizlerle olmaya devam edeceğini gösteriyor.

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde nakdin kullanımına ilişkin gözlemleriniz neler?

Dünya nüfusunun halen bankacılığa erişimi olmayan yüzde 38’lik bölümü ödeme ihtiyaçlarını tamamen nakitle karşılıyor. Bu kesimler için nakit uzun yıllar alternatifsiz bir ödeme aracı olacak gibi görünüyor.
Nakit kullanımının devamına ilişkin güçlü işaretler not edilmekle beraber, Kenya’da 2007 yılında başlatılan M-PESA uygulamasının başarısı ilginç bir örnek. Bir mikro-finansman ve borç mekanizması olarak başlatılan uygulama kısa sürede çok başarılı bir mobil ödeme sistemine dönüştü, ülke yetişkin nüfusunun üçte ikisi tarafından kullanılacak yaygınlığa ulaştı.
GSM kontörüyle ödeme yaptıran bu uygulama, içinde barındırdığı yaratıcılık açısından gerçekten dikkate değer bir vaka. Ödeme araçlarında teknoloji barındıran çözümlerin sınırı olmadığının, gelecekte de benzer veya türev çözümlerin bulunacağının habercisi.
Elektronik ödemelerin rahatlık, kolaylık, sürat, maliyet, güvenlik ve izlenebilirlik gibi bir dizi avantajı olduğu herkesçe kabul görüyor. Büyük banknot kupürlerinin dolaşımdan kaldırılması, nakitle yapılacak ödemelere üst sınır getirilmesi gibi nedenlerle elektronik ödemelere geçiş eğiliminin artması beklenebilir. Ancak bankacılığın gelişmediği, altyapı maliyetlerinin yüksek olduğu, mutabakat gecikmelerinin uzadığı coğrafyalarda elektronik çözümlerin girmesi zaman alacaktır. Bu yüzden bu tür bölgelerde, daha uzun süre nakit kullanımına devam edilmesi beklenmeli.

Ülkemiz için nakit ve alternatifleriyle ilgili tespit ve öngörüleriniz neler?

Türkiye genç, dinamik ve teknolojiye meraklı bir nüfusa sahip. Bu sayede elektronik ödemelerde dünya trendleri takip ediliyor. Ancak nakit Türk ekonomisindeki varlığını kuvvetli bir şekilde sürdürüyor. Bunun için TCMB emisyon hacmi rakamları önemli bir gösterge: 2010 yılı sonunda tedavüldeki toplam para yaklaşık 50 milyar TL idi. 2015 sonunda bu tutar 103 milyar TL’ye ulaştı. Bu da 5 yıl gibi bir sürede iki katına çıktığını gösteriyor. 2016 sonu itibarıyla bu değer 123 milyar TL. Son bir yıl içindeki artış yüzde 20 civarında. Dolaşımdaki paranın sürekli ve hızlı artışı nakde olan güçlü talebin sağlam bir kanıtı.
Diğer yandan, 60 milyona yaklaşan kredi kartıyla son bir yılda kart başına 1000 TL üzerinde online alışveriş yapılması ve bu alışverişlerde mevcut kredi kartlarının neredeyse yarısının kullanılması Türk insanının teknolojiye yatkınlığını gösteriyor. Benzer şekilde, online perakende işlemleri içindeki üçte bir paya sahip mobil ödeme oranlarımızın dünyayla birbirine çok yakın ve hatta dünya ortalamasının önünde olduğu görülüyor.

Bu veriler de bize, global eğilimlere uygun olarak ülkemizde nakde ilginin öngörülür gelecekte kuvvetli bir şekilde devam edeceğini, ancak elektronik ödeme alternatiflerinin de hızla benimseneceğini ve yaygınlaşacağını gösteriyor.

Nakdin geleceğine dair öngörülerinizi birkaç cümleyle nasıl özetlersiniz?

Orta vadeye bakıldığında, alternatif ödeme araç ve yöntemleri çok hızlı gelişecek ve giderek kullanımları yaygınlaşacak; bunların yayılma hızı ülkelerin gelişim düzeyiyle doğru orantılı olacaktır. Ancak bir dizi nedenle, nakit bir ödeme aracı olarak daha uzunca bir süre bizlerle birlikte olmaya devam edecektir. Bu nedenlerin en önemlileri de nakdin arkasında kamu otoritesinin bulunması, alışverişlerde en geniş ve yaygın kabul gören ödeme aracı olması, kullanımının kolay olması ve altyapıya ihtiyaç göstermemesi, herkesin erişimine açık olması, kişinin özel yaşamını, harcamaya ilişkin tercih ve davranışlarını gizleyebilmesi ve kişisel harcama disiplinine olanak sağlamasıdır.

Bu gerekçelerle BANTAŞ’ın da faaliyet gösterdiği nakidin işlenmesi, saklanması, taşınması, güvenliği gibi iş kolları orta vadede var olmaya, topluma önemli hizmet ve katkılar sunmaya devam edecektir. 

Barış Bekar – PSM Mag

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.