Ödeme Sihirbazı iş başında

BEĞENDİM

Banka ve kredi kartları, POS cihazları, ATM’ler… Ödeme sistemlerinin bu önemli aktörleri, alışverişi, hayatımızı kolaylaştırmanın yanı sıra bir ulvi amaca daha hizmet ediyor: Ekonominin kayıt altına alınması, vergilendirmede adaletin sağlanması. Bu konuda son yıllarda atılan en önemli adımlardan biri de kuşkusuz yazarkasa POS zorunluluğu oldu.
Yeni nesil yazarkasa POS cihazlarının yasal altyapısı, 3100 sayılı “Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun”a dayanıyor. Maliye Bakanlığı’nın eylem planı doğrultusunda yazarkasa ve çoklu ortak POS kombinasyonu entegre edilmiş IP tabanlı iletişim yapısı sayesinde sürekli olarak Maliye Bakanlığı ile bankalar arasında veri alışverişi sağlayan bu cihazlar, elektronik ortamda takip ve kontrol imkanı sunuyor.
Yazarkasa POS zorunluluğu, hatırlanacağı gibi önce faaliyetlerinde taşınabilir EFT-POS cihazı kullanan mükellefler için getirildi. 2015 yılı sonuna kadar masaüstü olarak ifade edilen sabit POS’lar da değiştirilmek zorunda. Yazarkasa POS, yine bilindiği gibi dünyada ilk kez Türkiye’de hayata geçirilen bir uygulama. Ve bu uygulama ardından yeni iş modelleri ve fırsatları da beraberinde getireceğe benziyor.

15 yıllık sektör deneyimi

İşte adını Türkçeye “Ödeme Sihirbazı” olarak çevirebileceğimiz Paywizard da bankalar, yazarkasa POS üreticileri ve bu cihazları kullanan işyerlerine yeni iş modelleri, yeni fırsatlar sunmak üzere kurulmuş bir şirket. Paywizard’ın kurucusu ise yıllarca farklı bankalarda profesyonel yönetici olarak ödeme sistemleri konusunda görev yaptıktan sonra sektöre faklı çözümler sunmak amacıyla yolan çıkan İlker Diker…
Farklı bankalardaki görevleri nedeniyle sektör temsilcilerinin yakından tanıdığı İlker Diker, daha önce üstlendiği görevleri ve kendisini Paywizard’ı kurmaya götüren süreci şöyle anlatıyor:
“Yıllardır ödeme sistemleri dünyasının içindeyim. 1999 yılında Garanti Ödeme Sistemleri’nin Üye İşyerleri Pazarlama Bölümü’nde göreve başladım. O dönemde bankalar yeni loyalty programlarının gücüyle kredi kartı ve üye işyeri ağını genişletmek amacıyla yoğun rekabet içerisindeydi. Ödeme sistemleri dünyası Türkiye’de o yıllarda co-branding’den (birlikte markalamak) multi-branding’e (çoklu markalama) geçerken kart sahipleri ve işyerleri de kampanyalarla tanışıyordu. Ben de o dönemde Bonus ve Shop&Miles için kurumsal ve global zincir markalara yönelik kampanyalardan sorumluydum. Bu görevi 2005 yılına kadar sürdürdüm. Oradan TEB’e geçip Kartlı Ödeme Sistemleri Bölümü’nün kuruluşunda yer aldım.
Çok başarılı bir genel müdürlük ve bölge yapılanmasıyla TEB’i ödeme sistemlerinin önemli bir oyuncusu haline getirdik. 5 yılda 1000 POS’tan 130 bin POS’a geldik. Orada gerçekten emekle gelen bir başarı hikayesi yazdık. TEB’de 2013 yılına kadar üye işyeri satış, pazarlama ve ürün geliştirme müdürlüğü görevini sürdürdüm. 2013 yılının mayıs ayında Bankalararası Kart Merkezi’nde (BKM) ödeme sistemleri danışmanlığı görevine getirildim. Çok keyifli geçen bir yıldan sonra 2014 yılının nisan ayında Paywizard – ID Ödeme Sistemleri Danışmanlık ve Destek Hizmetleri’ni kurdum.”

Finans sektörüne aracılık yapıyor

Bankaların son yıllarda satış ve pazarlamaya ağırlık vermesi yeni iş alanları ortaya çıkardı. Ana işlerine yoğunlaşan bankalar, destek hizmeti kapsamındaki işleri dış kaynak yöntemiyle almaya başladı. Özellikle yeni nesil yazarkasalara ilişkin tebliğ sonrası bankaların hayatlarına POS dışında bir de yazarkasalar girmeye başlayınca bunun dış kaynak modeli (outsourcing) ile müşterilere sunulması fikri oluştu. Bu hizmete farklı finansal ürünlerin de eklenebileceği düşüncesiyle de iş modeli şekillendi. İlker Diker, “Biz de Paywizard olarak vizyonumuzu, müşterilerimize her kanaldan kaliteli, hızlı, proaktif, değer ve fark yaratan eşsiz müşteri deneyimi yaşatmak olarak belirledik” diyor.
Diker, faaliyetlerini dış kaynak teminiyle sınırlamıyor, Paywizard’ı “ödeme sistemlerinin çözüm ortağı” olarak konumlandırıyor: “Dış kaynak modeli faaliyet alanlarımızdan sadece biri. Biz aynı zamanda ödeme sistemleri çözümleri üzerine de çalışıyoruz. Bu konuda önemli girişimlerimiz ve projelerimiz var. Her ne kadar yeni nesil yazarkasa ve POS cihazlarının tanıtımını yapıyor olsak da aslında finans sektörünün tüm ürünlerinin müşteriye sunulmasına aracılık edeceğiz. Şu an anlaşma imzaladığımız bir banka var. Bu banka adına yeni nesil yazarkasa ve POS cihazlarını yurt çapına yaygın organizasyon ağımızla tüm müşterilere sunabiliyoruz. Önümüzdeki günlerde bu bankanın farklı ürünlerinin avantajlarını da sahaya taşıyor olacağız.”

“DÜNYANIN ÖDEME SİSTEMLERİ DANIŞMANIYIZ”

Peki önümüzdeki dönemlerde Paywizard’ı, ödeme sistemleri dünyasında farklı projelerde de görebilecek miyiz? İlker Diker, bu soruyu da şöyle yanıtlıyor:
“Evet, çünkü ödeme sistemleri dinamik ve sürekli gelişen bir sektör. Ben kendimi böyle bir sektörde olduğum için şanslı hissediyorum. Çünkü her geçen gün bu alanda yeni uygulamalar beraberinde yeni fırsatları getiriyor. Türkiye bu konuda dünyada özel bir yere sahip. Türkiye, ödeme sistemleri sektöründeki tecrübesini, deneyimlerini yurtdışına taşıyor. Bu anlamda ‘dünyanın ödeme sistemleri danışmanı’ rolünü üstlenmiş durumda. Bizim de Paywizard olarak hem Türkiye hem de yurt dışı için geleceğe yönelik planlarımız, projelerimiz var. Bununla ilgili ilk adımlarımızı da atmış durumdayız. Yakında detaylarını sizlerle paylaşıyor olacağız.”