Ödemelerin görünmez geleceği

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yeni bir ödeme yönteminin başarısı için en temel kriter, sistemi kullanan yeterli sayıda müşteri ve işyerinin olması. Ancak müşteri alışkanlıkları kolay kolay değişmiyor. Onları ikna etmenin tek yolu onlara puanlar, ödüller vermek değil. Çok iyi bir kullanıcı deneyimiyle de ikna olabiliyorlar. İyi bir müşteri deneyiminin başlangıç noktası ise sunulan çözümlerin tüm cihazlarda, mobil operatörlerde, finansal kurumlarda çalışabilmesi yani tamamen bağımsız olması.
 
Ülkemizde neredeyse yarım asırdır kartlarla kolayca ödeme yapılabiliyor. Hatta öyle ki yanında nakit taşıyanların sayısı her geçen gün azalıyor. Hem kullanıcılar hem işyerleri kartla ödeme yapmaktan ve almaktan çok memnun çünkü işlemler güvenli. Kart kullanıcıları nasıl kullanacaklarını biliyor ve saniyeler içerisinde işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar. Hem de her yerde ve her defasında…
Diğer yandan, gerek teknolojik gelişmeler gerek kullanıcı alışkanlıklarının ve beklentilerinin değişmesi nedeniyle son yıllarda pek çok alternatif ödeme yöntemi sunulmaya başladı.
Alışveriş deneyimini değiştirecek, işyeri ve müşterilere yeni faydalar sağlayacak yeni ödeme çözümleri üzerine büyük bir yarış var. Peki, geleceğin ödeme yöntemleri şekillenirken neler önemli olacak?
 
Ödemeler görünmez hale geliyor

Mobil uygulamaların hayatımıza girmesinin en önemli nedenlerinden biri hayatımızı çok kolaylaştırıyor olması. Otel/uçak rezervasyonumuzu televizyonun karşısında yapıyoruz, bulunduğumuz yere taksi çağırıyoruz, işyerinden market alışverişlerimizi yapıyoruz. Üstelik tüm bu işlemlerde ödemeleri mobil uygulamalar sayesinde kartımızı cüzdanımızdan hiç çıkarmadan hatta yanımızda bile olmasına gerek olmadan kolayca yapıyoruz. Biz kullanıcılar bir uygulamayı indirip, kart bilgilerimizi tanımlamaya ve sonra ödemelerimizi çok kolay bir şekilde yapmaya alışmaya başladık.
Diğer yandan mobil uygulamalarla ilgili çalışmalar o kadar hızlı gelişiyor ki yakın gelecekte evimizdeki fırının, klimanın da birer mobil uygulaması olacak. Ancak bugün nasıl gittiğimiz her mağazaya bir kartımızı bırakmıyorsak, her mobil uygulamaya da bir kart eklemek zorunda kalmayıp tüm ödeme işlemlerimizi tek bir yerden yönetecek uygulamalara ihtiyaç olacak. Hem kullanıcı deneyimi hem güvenlik açısından bugün nasıl tek bir cüzdanımız var ve ödemelerimizi oradan yönetiyorsak, dijital cüzdanlarda da aynı ihtiyaç ortaya çıkacak.
 
Geleceğin ödemeleri bulutta yatıyor

Görünmez hale gelen ödeme yöntemleri beraberinde bulut çözümleri getirecek. Bulut çözümlerinin kullanılmaya başlanması, işyerlerine daha düşük maliyetlerle hatta POS cihazlarına gerek olmadan ödeme alma imkanı sağlayacak. Böylece mağaza içinde interaktif bir şekilde, kasalarda kuyruklar oluşmadan yeni alışveriş deneyimleriyle tanışacağız. Kart bilgilerinin bulutta tutulması beraberinde bu bilgilerin güvenle taşınması konularını gündeme getirdiği için yeni yöntemler ve kavramlar hayatımıza girecek. Bu konuda ödeme sistemlerinin aktörleri, tıpkı Chip&Pin’de yaptıkları gibi bir araya gelerek standartları oluşturma konusunda çalışmalara çoktan başladılar.
 
Sisteme yeni oyuncular girmeye devam ediyor

Dijital ödemeler ve mobil cihazlar pek çok yeni oyuncunun piyasaya girmesini ve yeni yöntemler oluşturmasını kolaylaştırıyor. Bu nedenle de finansal kurumlar, çoğu zaman kendilerini aynı kural ve kanunlar tarafından düzenlenmeyen ve henüz yeterli büyüklükte olmadığı için kural koyucuların gözünden kaçan oyuncularla yarışırken buluyorlar. Üstelik bu yeni oyuncuların pek çoğu kuruldukları günden beri dijital dünyanın içindeler. Bu sayede de çok daha esnek çözümler sunabiliyorlar. Örneğin ocak ayı, Apple’ın ödemelerle ilgili yaptığı yeni patent başvurusu ve dijital cüzdanlarını ne zaman piyasa çıkaracaklarını tartışarak geçti. Apple’ın yaklaşık 650 milyon dijital hesapla yeni bir dijital cüzdan sunmasının diğer oyuncuların gözünü korkuttuğu muhakkak.
Tüm bunların yanında bir de işlem maliyetlerini düşürmek için kendi sistemlerini kurmaya başlayan oluşumlarla karşılaşmaya başlıyoruz. Bunların en güçlülerinden biri Amerika’da 30’dan fazla mağaza zincirinin bir araya gelerek kurduğu MCX (Merchant Customer Exchange). MCX, 700 milyon müşteri hesabıyla kendi ödeme sistemini kurma yönündeki çalışmalarına hızla devam ediyor.
 
Kazanan ve kaybedeni müşteri belirliyor
Yeni bir ödeme yönteminin başarısı için en temel kriter, sistemi kullanan yeterli müşteri ve işyerinin olması. Bu biraz da “yumurta-tavuk” ilişkisine benzese de asıl belirleyici olan müşteriler. İşyerleri kendisine yeni müşteri getireceğine inandığı noktada yeni sistemlere çok çabuk adapte oluyor. Nitekim ülkemizde e-ticarette ödeme yöntemi olarak pek çok alternatif sunan işyerlerinde bunu görebiliyoruz.
Ancak müşterilerin alışkanlıklarını, özellikle de ödeme ve finansal hizmetlerle ilgili olanları değiştirmek kolay değil. Amerikan Merkez Bankası Fed’in yaptığı bir araştırmaya göre, 10 müşteriden 9’u bir şeyler satın almak için hep aynı ödeme yöntemini kullanıyor.
Dolayısıyla önce müşteriyi ikna etmek gerekiyor. Biliyoruz ki müşteriler deneyime çok önem veriyor, müşteriyi ikna etmenin tek yolu onlara puanlar, ödüller vermek değil. Çok iyi bir kullanıcı deneyimiyle de müşteriler ikna olabiliyor. İyi bir müşteri deneyiminin başlangıç noktası ise sunulan çözümlerin tüm cihazlarda, mobil operatörlerde, finansal kurumlarda çalışabilmesi yani tamamen bağımsız olması.

Değişim ne beklediğimiz kadar hızlı, ne de çok yavaş gerçekleşiyor

Ödeme sektöründe çalışan pek çok kişi, 2007’lerde NFC uyumlu cihazlarla ilgili yapılan öngörüleri hatırlayacaktır. O zamanki öngörülere göre bugün cihazların neredeyse tamamının NFC uyumlu olması ve herkesin NFC kullanarak ödeme yapması gerekiyordu…
Ödeme sistemlerindeki geçmiş inovasyonlara baktığımızda değişimin çok yavaş gerçekleştiğini görüyoruz. Örneğin, kredi kartları çıktıktan sonraki ilk büyük inovasyon olarak kabul edilen ATM’lerin kullanılmaya başlaması 20 yıl sürmüş.

Market Platform Dynamics CEO’su Karen L. Webster’ın bu konuda çok güzel bir yorumu var: “Herkes ödemelerin yüzde 50’den fazlasının ne zaman mobil cihazlarla olacağını merak ediyor. Bu konuda duyduğunuz cevapları 2 ile çarparsanız gerçek zamana ulaşırsınız.”
Bundan sonraki gelişmelerin eskiye göre çok daha hızlı olacağı kesin; tüm dünyada gençler yeni teknolojilere çok ilgi duyuyor ve yeni yöntemleri kullanmaya eskiye göre çok daha açıklar. Yeter ki beklentileri en iyi ve hızlı şekilde karşılansın.