PayFix, Ortadoğu’nun oyun kurucularından biri oluyor!

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

PSM DERGİSİ

PayFix CEO’su Erkan Kork, şimdiden Ortadoğu’nun en büyük iki holdinginden ortaklık için teklif aldıklarını açıklıyor… Kork’un, ekim ayında İstanbul’da düzenlenen Türk Arap Ekonomi Forumu sırasında temellerini attığı bir etkinlik ise sadece PayFix değil Türkiye bankacılık ve FinTek sektörü ile sermaye piyasaları açısından da önemli bir açılıma işaret ediyor…
PayFix’in 2022 yılı performansı ve 2023 yılı beklentilerini değerlendiren Erkan Kork ile bu açılımın ayrıntılarını da konuştuk…

PayFix’in Türkiye ödeme sektöründeki konumunu değerlendirebilir misiniz? 2022 şirketiniz açısından nasıl geçti? Bu yıla yönelik plan, hedef ve beklentileriniz neler?

PayFix’in 2022 yılında ödeme sektörü içindeki müstesna yerini kısmen perçinlediğini söyleyebilirim. Çünkü daha kat edecek çok yolumuz var. Kuruluşundan bu yana her yıl aşama aşama ilerleyen şirketimiz, 2022’de sektörün gelişen hacmi paralelinde büyüme kaydetti. İstihdam ettiğimiz personel sayısını yüzde 100’ün üzerinde artırdı. İşlem sayısı ve işlem hacmi de kullanıcı sayımıza paralel büyümeye devam etti. PayFix ürün ve hizmetlerinin en yoğun kullanıldığı illerse sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya oldu.
Kısacası 2022, hemen her alanda 2021 verilerini katladığımız bir yıl oldu. Henüz sektörel veriler netleşmedi ama sektörün büyümesinin de benzer oranlarda olduğunu tahmin ediyorum.
2022’de sadece işlem hacmimizi ve istihdamımızı artırmadık. Aynı zamanda yatırımlarımızın da arttığı bir süreç yaşadık. Özellikle IT altyapımıza önemli yatırımlar yaptık. Çok merkezden aynı anda tam yedekli ve eş zamanlı çalışan sistemlerimiz sayesinde en yüksek güvenlik unsurlarına sahip bir ödeme kuruluşu olduk. Siber saldırıların en büyük risklerden biri olarak operasyonların sürdürülebilirliğine yönelik yüksek tehdit oluşturduğu günümüzde, gerek siber sızma girişimlerinin gerek d-dos gibi atakların önlenmesinde yüksek teknoloji içerikli firewall’larla büyük başarı gösterdik. Nitekim bu başarı, kuruluşumuza yüksek müşteri memnuniyeti olarak yansıdı.
Son derece verimli geçen bir yılın ardından 2023 için hedef çıtasını daha da yükselttik. Bir PF (ödeme kolaylaştırıcı) olarak POS hizmetleri alanında faaliyetlerimizi başlatmak için önemli yatırımlar yaptık, önümüzdeki günlerde ilk işlemleri başlatmak üzere hazırlıklarımızı tamamladık. Ülkemiz genelinde hizmet veren kurumlar ile müşteriler arasında bir ödeme hizmet ağı oluşturarak daha da büyümeyi hedefliyoruz.

“Son derece verimli geçen bir yılın ardından 2023 için hedef çıtasını daha da yükselttik. Bir PF olarak POS hizmetleri alanında faaliyetlerimizi başlatmak için önemli yatırımlar yaptık, önümüzdeki günlerde ilk işlemleri başlatmak üzere hazırlıklarımızı tamamladık.”

Bu yıl bizleri ne gibi yenilikler bekliyor?

2023’te dijitalleşme sürecinin doğal bir uzantısı olarak finansal hizmetlerin müşterisi konumundaki tüketicilerin tercih ve beklentilerinde daha da köklü değişimler olacak. Çeşitli ihtiyaçların giderilmesinde internet ve akıllı telefon kanallarının giderek artan payı, tüketicilerin başta ödeme hizmetleri olmak üzere birçok finansal nitelikteki hizmeti de bu kanallar üzerinden sağlama beklentisini tetikliyor.
Özellikle “z kuşağı” olarak nitelendirilen ve 2000 yılı sonrası dünyaya gelen nüfusun iş hayatında yer almaya başlamasıyla beraber, bu kesimin ülkelerin toplam ödeme hacmindeki payı artışa geçiyor. Ödeme hizmetlerinin temel müşteri grubu olmaya başlayan bu yeni müşteri kitlesinin tercih ve beklentileri, pazara yön verir hale gelecek. Değişen ve yenilenen tüketici tercihleri doğrultusunda, fiziki sınırlamaların büyük ölçüde ortadan kalktığı elektronik hizmet platformları, yenilikçi ödeme hizmetlerinin deneyimlendiği mecralar haline gelecek. Nitekim QR kod ile ödeme, dijital cüzdanlar, mobil ödeme yöntemleri, elektronik para hesapları gibi çok sayıda teknoloji, pazarda kendine yer ediniyor ve ödeme hizmetlerinin çeşitliliğinin artmasını sağlıyor.
PayFix olarak 2023 ve sonrası için planlarımızı tüm bu gelişmeler ışığında belirliyor, kurum olarak bu hedefler doğrultusunda gelişimimizi sürdürüyoruz.

“DUBAİ’DEKİ E-PARA ŞİRKETİMİZ LİSANS İÇİN GÜN SAYIYOR”

Geçen yıl şubat ayında yaptığımız röportajda yurt dışı açılımı için Avrupa’ya öncelik verdiğinizi, Ortadoğu’yu da hedef pazar olarak belirlediğinizi anlatmıştınız. Bu konudaki gelişmeleri öğrenebilir miyiz?

Avrupa ülkeleriyle ilişkilerimizin siyasi, askeri ve iktisadi olarak elbette güçlü olması gerekiyor. Ancak sizin de hatırlattığınız üzere Ortadoğu, Suudi Arabistan, Katar ve Dubai bizim için önemli pazarlar. Bu konuda Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi’nin de çok ciddi girişimleri var.
Biz de yönümüzü bu bölgeye çevirerek bazı önemli adımlar atmaya başladık. Dubai’de kurduğumuz elektronik para şirketimizin lisans başvurusu tamamlanmak üzere. Bu vesileyle, sektörümüzün diğer önemli oyuncularından Paycell’in Almanya’da, TURK Elektronik Para’nın da Londra’da Türk bayrağını dalgalandırmaya başladığını da memnuniyetle izlediğimizi belirtmek isterim.
Körfez bölgesine dönecek olursak… Hatırlayacağınız gibi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın destek ve himayelerinde 2005 yılında başlatılan Türk-Arap Ekonomi Forumu’nun 13’üncüsü; T.C. Dışişleri Bakanlığı, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi (CYO), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) resmi desteği ve Arap Odalar Birliği (Union of Arab Chambers), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliğiyle 6 Ekim’de İstanbul’da düzenlenmişti. Ülke olarak bu buluşmanın gururunu yaşadık. Bu önemli buluşmada ben de panelist olarak yer almıştım. Forum sürecinde ülkemiz ve sektörümüz adına yaptığımız değerlendirmeler neticesinde, 13 yıldır Türk Arap Forumu’nu (TAF) düzenleyen Al-İktissad Wal-Aamal Group ile ilki Dubai’de olmak üzere Türk Arap FinTek Forumu düzenlemek için prensipte anlaşmaya vardık.
3 aylık yoğun bir çalışmanın ardından almış olduğumuz kararları adım adım uygulamaya başlıyoruz. Bankacılık, FinTek, sermaye piyasaları gibi konuların ele alınacağı ilk etkinlik, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı iş birliği ve katılımıyla 13 Mart 2023 tarihinde, Dubai’deki Grand Hyatt Hotel’de yapılacak. PayFix’in ana destekçisi olduğu ve tüm Körfez ülkelerinde tekrar edecek olan formun ikinci buluşması ise hali hazırda hükümetinden davet aldığımız Suudi Arabistan’da olacak.
Diğer taraftan, Hazine Bakanımız Nureddin Nebati’nin de katılım sağladığı ve DEİK tarafından düzenlenen Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu’nda, Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid AlFalih ile de bir araya gelerek iki ülke arasındaki finansal ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi anlamında çok özel istişarelerde bulunduk. Amacımız, hükümet temsilcilerini, finans ve sermaye piyasalarında karar verici yöneticileri, yatırım amaçlayan kurumları ve proje finansmanı arayan firmaları bir araya getirmek, bu ülkelerle yüksek düzeyli iş birliği ve temasların kurulmasına ve özellikle finans ve yatırım alanında daha ileriye gidilmesine katkı sağlamak, ticari iş birliğini artırmak ve elbette yeni iş birlikleri oluşturmak.

“Türk Arap Forumu’nun düzenleyicisi Al-İktissad Wal-Aamal Group ile prensipte anlaştık. PayFix’in ana destekçi olacağı Türk Arap FinTek Forumu, 13 Mart 2023’te Dubai’de düzenlenecek. İkinci forum ise Suudi Arabistan’da yapılacak.”

Sektör temsilcilerinden biri olarak sektörle ilgili yasal düzenlemelere katkı sağladığınızı biliyoruz. Bu konudaki gelişmeleri yorumlayıp önümüzdeki döneme ilişkin bir projeksiyon çizebilir misiniz?

Bilindiği gibi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, geçen yıl yürürlüğe giren yönetmelik ve tebliğin hazırlanması aşamasında tüm sektörün yeni düzenlemeler hakkında görüşünü almış, TÖDEB de tüm sektör kuruluşlarının konu hakkında görüşlerinin oluşmasına ve yetkililere iletilmesine önderlik etmişti.
PayFix’in geçen yıl sektör temsilcilerinin teveccühüyle TÖDEB Yönetim Kurulu’na seçilmesi bize, bahsettiğiniz üzere gibi yasal düzenlemeler konusunda sektöre öncülük ve liderlik yapan temsilciler arasında yer alma fırsatı sağladı. Kuruluşumuzu temsilen TÖDEB Uyum Komitesi Başkanlığı’na seçilen Dr. Erhan Yazgan’ın da seçkin bilgili ve tecrübeleriyle sektörün yasal düzenlemelere uyumu konusunda liderlik görevini üstlenmiş olması, halen söz konusu ikincil mevzuat hükümleri konusunda, düzenlemelerde tanımlanmış geçiş maddeleri çerçevesinde, politika ve prosedürler başta olmak üzere uyum süreçlerini tamamlamak üzere yapılan çalışmaların yürütülmesinde önem arz ediyor. Bu kapsamda, TÖDEB üst yönetimi tarafından mevzuat uyumu konusunda yürütülen bahse konu çalışmaların olumlu sonuç vereceğini ve sorunsuz bir geçişin tamamlanacağını öngörüyoruz.
Başta TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin olmak üzere yönetimde yer alan 13 değerli sektör temsilcisinin sektörün ilerlemesi ve gelişmesi adına sağladıkları katkıyı takdir etmemiz gerekiyor. Türkiye’deki tüm ödeme ve e-para kuruluşları arasında doğru iletişimin ve pozitif rekabetin gelişmesi adına her bir yönetim kurulu üyesi önemli katkılar sağlıyor. Hepimizin ortak hedefi, eşitlik ve kapsayıcılık ilkesi içinde ulusal ve uluslararası arenada doğru iş birlikleri yaparak sektör oyuncularına katkı sağlamak, sektörümüzü geliştirmek ve daha ileri seviyeye taşımak.

“YAPAY ZEKA VE MAKİNE ÖĞRENMESİNE DOĞRU YAKLAŞIM ÖNEMLİ”

Türkiye bir “FinTek üssü” olmaya ne kadar yakın? Bu konuda sektör temsilcileri olarak ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?

Bu noktada T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi liderliğinde ilerleyen “İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü” projesini önemli buluyorum. Yakında “FinTek Strateji Belgesi” de yayınlanacak. Ülke olarak birkaç yıl içinde merkezi bir konumda olacağımızı düşünüyorum. Bugün 700’e yakın FinTek şirketimiz var. Ülkemizdeki FinTek’ler 2020 yılında 26 milyon, 2021’de de 69 milyon dolar yatırım almıştı. 2022’de bu tutarın 90 milyon dolara ulaşması, sadece 2 yılda yüzde 265 yatırım artışı anlamına geliyor.
Dünya çapında 4.4 milyar insanın bu yıl en az bir defa dijital e-cüzdanla alışveriş yapacağı öngörülüyor. Küresel FinTek şirketlerinde yapay zeka ve makine öğreniminin yüzde 90’lar civarında kullanıldığı göz önüne alındığında, insan yeteneği çok kritik bir öneme sahip.
Daha önce de vurguladığım gibi, ülke olarak teknoloji, yazılım ve insan gücü anlamında çok iyiyiz. Bu ülkede çok başarılı beyinler var. Bazıları yurt dışına çıkıp uluslararası arenada da kendini kanıtlamış durumda. Bu beyinleri iyi kullanıp teknolojik olarak yarışır durumda olmamız gerekiyor.
Eskiden mali güç yarış ve rekabet için önemliydi. Şimdi ise insan kaynağı, teknoloji ve vizyon önemli. Vizyonunuz, teknolojik gücünüz varsa yarışta öne geçmemeniz için bir neden yok. Özellikle programlama ve yazılım dili konusunda çok çok iyiyiz. Türkiye bunun başarılı örneklerini birçok alanda veriyor. Örneğin Havelsan, Aselsan gibi şirketlerimizin insansız hava araçları… Nasıl ki savunma sanayiinde ithalat bağımlılığından kurtulup ihracatçı konumuna geldiysek, başta ödeme sistemleri olmak üzere finans alanında da bunu başarabiliriz.
Öğreneceğimiz ve geliştireceğimiz çok konu var. İletişim, yapay zeka, makine öğrenmesi ve benzeri yaklaşımların gün geçtikçe daha önemli hale gelmesiyle bu teknolojilere ve vizyona sahip bir ülke olarak adım adım FinTek üssü olma yolunda sağlam adımlarla ilerlediğimizi gözlemliyorum. FinTek alanında da yapay zeka kullanımı “çalışanların işini elinden almak” değil, onların daha verimli çalışmasını sağlayacak nitelikte değerlendirilmeli. Sahtecilik, fraud, siber güvenlik, pazarlama ve ürün geliştirme gibi birçok alanda yapay zeka kullanılıyor. Tüm bunlara rağmen bu konuda alacağımız yolun uzun olduğuna inanıyorum.
Türkiye’nin FinTek üssüne dönüşmesini sağlayacak adımların atılması için sektör temsilcilerinin hem Türkiye’nin ekonomik ihtiyaçlarını ve davranış modellerini anlaması hem de uluslararası diğer merkezlerle uyumlu bir şekilde çalışması gerekiyor. Küresel düzeyde önemli gelişmelere de yön verebilmek için dünyayla etkileşim halinde olmamız gerekiyor.
Bilindiği gibi Cumhurbaşkanımız, finansal teknolojilere özel bir önem veriyor. “Türkiye dünya FinTek üssü olmalı” diyerek bizlere büyük bir hedef gösterdi. Evet çok doğru ve ülkemize yakışır bir hedef bu. Türkiye, dünyanın finansal teknolojiler üssü olabilir ve biz bu hedefe katkı olabilecek her görevi ülkemiz ve sektörümüz adına üstlenmeye hazırız.

“Dünya çapında 4.4 milyar insanın bu yıl en az bir defa dijital e-cüzdanla alışveriş yapacağı öngörülüyor. Küresel FinTek şirketlerinde yapay zeka ve makine öğreniminin yüzde 90’lar civarında kullanıldığı göz önüne alındığında, insan yeteneği çok kritik bir öneme sahip.”

“ORTADOĞU’NUN EN BÜYÜK İKİ HOLDİNGİNDEN TEKLİF ALDIK”

Ödeme ve elektronik para şirketlerinin sayısı son lisanslarla birlikte 70’i geçti. Kimileri sektörde bir elenme olacağını düşünürken kimileri de yeni katılımcılarla birlikte pazarın daha da büyüyeceğini, ekosisteme yeni oyuncuların katılacağını öngörüyor? Sizin düşünceniz nedir? PayFix’in gündeminde satın alma, ortaklık, birleşme gibi konular var mı?

Finans sektöründeki teknoloji odaklı dönüşüm, finansal pazarların alışılagelmiş dinamiklerini derinden değiştirdi. Yakın döneme kadar statik pazarlar niteliğindeki bankacılık, sigortacılık ve yatırım danışmanlığı gibi alanlar, dijitalleşme ve diğer küresel gelişmelerinde etkisiyle farklı türdeki yenilikçi ürün ve hizmetlere sahne oluyor, buralardaki dönüşüm ülke ekonomileri için yeni genişleme fırsatları sunuyor. Nitekim 2020 yılında ülkemizin gayri safi yurt içi hâsılası yüzde 1.8 artıp cari fiyatlarla 5 trilyon TL’yi aşmışken, bunu oluşturan faaliyetler içinde toplam katma değeri en çok artan sektör yüzde 21.4 ile finans ve sigorta oldu. Finans sektöründeki dijital dönüşümde başı çeken alan ise ekonomik birimler arasında fon aktarım işlevi gören ödeme hizmetleri.
Ödeme hizmetleri, ekonomik faaliyetlerin artması için teşvik edici rol oynuyor; ekonominin büyümesine, finansal sistemin istikrara kavuşmasına, ticaretin sorunsuz devam etmesine, mal ile hizmet piyasalarının etkin işlemesine katkı sağlıyor. Bu alanda bankaların yanı sıra faaliyet göstermeye başlayan girişimci şirketler ile büyük teknoloji şirketleri, tüketicilere çeşitli katma değerli ödeme çözümleri sunuyor ve her geçen gün pazardaki ağırlıklarını artırıyor.
FinTek’in bünyesinde barındırdığı bu avantaj ve fırsatlar ile FinTek şirketleri özelinde atılacak isabetli adımların finansal hizmetleri başka bir boyuta taşıma potansiyeli, yatırımcıların da dikkatini çekiyor. Konsorsiyumlar muhtemel gibi görünebilir, ekosisteme yeni oyuncular da katılabilir. Yeni oyuncular demek daha yoğun bir rekabet demek. Rekabet sektörü ve pazarı güçlendirip motivasyonu artıracaktır. Rekabet, ülke ekonomisi ve istihdamın yanı sıra vergi gelirleri açısından da son derece faydalı. Burada önemli olan insanların, sektörlerin ve ülkelerin finansal davranışlarını, ihtiyaçlarını doğru tespit edip inovatif çözümler sunabilmek. Dolayısıyla sektöre yeni oyuncuların katılması, rekabetin güçlenmesi ve yeni vizyonların doğma ihtimali açısından pozitif yorumlanmalıdır.
PayFix olarak gündemimizde herhangi bir satın alma, ortaklık ya da birleşme söz konusu değil. Ancak Ortadoğu’nun en büyük iki holdingi tarafından aldığımız teklifler mevcut. Uluslararası kulvarda yolumuzun açılması ve daha hızlı ilerlememiz açısından faydalı olacağı inancıyla gruplarla görüşmeyi sürdürüyoruz.